Doğru iletişim, kuşkusuz tüm ilişkilerimizin seyrini etkileyecek önemli bir konu. Son yıllarda sıkça duymaya başladığımız şiddetsiz iletişim kavramı nedir?
Şiddetsizlik, şiddetten arındığında yüreğimizde doğal olarak ortaya çıkan şefkat hali olarak tanımlanabilir.
Şiddetsiz iletişim, insanların korkudan, suçluluk duygusundan, utandıklarından veya mecbur kaldıklarından değil şefkatli bir şekilde gönülden verme ihtiyacıyla rica ve istekleri yerine getirmeleri halidir. Burada önemli olan herkesin ihtiyacının aynı değerde olduğunu görüp odağımızı o ana yöneltmektir.
Şiddetsiz iletişimin dört bileşeni vardır:
Gözlem
Gözlem; teşhis etmeden, yorum yapmadan ve yargılamadan gördüğünü ve duyduğunu nesnel olarak tanımlamaktır.
Bu aşamada kendimizi iyi hissetmemizi veya iyi hissetmemizi engelleyen tetikleyicinin ne olduğunu gözlemleriz. Burada yorumlama yoktur ve bir sonuca varılmaz.
Duygular
Gözlem sonucunda tetiklenen duyguların ifade edildiği aşamadır. Duygularımız bir nevi derinlerde yatan ihtiyaçların uyarı sistemidir. Aynı zamanda bu ihtiyacı karşılamamız için bize gereken motivasyonu da sağlarlar.
Şiddetsiz iletişimde herkes duygularının sorumluluğunu almalıdır. Çünkü başkalarının yaptıkları veya söyledikleri, duygularımızı tetikleyebilir ancak onların sebebi olamaz.
Duygularımızı ne kadar çabuk fark edebilirsek altta yatan ihtiyacı karşılamak için o kadar hızlı harekete geçebiliriz. Bu sayede sorunu içimize atıp yıpranmadan kendimizi ifade edebiliriz.
İhtiyaçlar
Duygularımızın altında yatan karşılanmış veya karşılanmamış ihtiyaçlarımızın dile getirilmesidir. İhtiyaçlar bizi hem kendimizle hem de başkalarıyla bağlantı kurmaya yöneltir.
Tüm eylemler ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir. Örneğin ev sahibi olmak barınma ihtiyacının karşılanması için bir stratejidir.
Karşılanmamış ihtiyaçlarımızı görerek, kendimizi suçlamadan bir sonrakinde neleri daha iyi yapabileceğimizi keşfederiz. Bu sayede gelecekte daha iyi seçimler yapmayı da öğreniriz.
Rica/İstek
Somut bir konuşma çabasıdır. Her şeyi şu ana taşır. Yapılabilir ve uygulanabilir şeyleri içerir. Doğru tespit ettikten sonra karşımızdakinden ihtiyacımızı karşılayacak bir istekte bulunabiliriz. Bu yapılabilir bir istek olmalıdır ve olumlu bir dille ifade edilmelidir.
Rica etmek, karşılanmamış bir ihtiyacımızı belirlediğimizde, onun karşılanması için bize en uygun yolu sunar.
İhtiyaçlarımız karşılandığında ve karşılanmadığında birbirinden çok farklı duygular hissederiz.
İhtiyaçlarımız karşılandığında bu duyguları hissederiz:
- Canlı
- Coşkulu
- Güvende
- Gururlu
- Dingin
- Huzurlu
- İstekli
- İyimser
- Kendine güvenli
- Tatmin olmuş
- Şükran dolu
- Sevecen
- Doyumlu
- Hevesli
- Şefkatli
- Umutlu
İhtiyaçlarımız karşılanmadığında ise bu duyguları hissederiz:
- Acı içinde
- Asabi
- Bıkkın
- Endişeli
- Kederli
- Gergin
- Huzursuz
- İncinmiş
- İsteksiz
- Sabırsız
- Mahzun
- Kızgın
- Üzgün
- Umutsuz
- Hevesi kırılmış
- Öfkeli
Negatif duygu ve durumlardan uzak kalmak için Şiddetsiz İletişim en sağlıklı yöntem olabilir.
“EBEVEYNLİĞİN KALBİ - ONLINE” Çocuklarla ilgilenen yetişkinler için Şiddetsiz İletişim’e Giriş Programı
https://www.siddetsiziletisim.com/