Yapay zekâ, bilgisayarların ve makinelerin, insan algı ve karar alma süreçlerini en iyi şekilde taklit etmesini sağlayan yazılım algoritma ve tekniklerdir.
20. yüzyıl ortalarından itibaren gelişme göstermeye başlayan Yapay zekâ; günümüzde sağlık, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda yer alıyor. Sürücüsüz araçlar, drone, mimik ve jestlere tepki veren yardımcı robotlar, robot süpürgeler, sesli komutla veya cep telefonu uygulamaları ile uzaktan çalıştırılabilen ev aletleri gibi araçlar hayatımızda oldukça fazla yer almakta ve buna her geçen gün yenileri eklenmektedir.
Yakın gelecekte hayatın hemen hemen her alanına gireceği düşünülen bu teknolojiden en çok etkilenecek kesim elbette ki çocuklar olacak…
Günümüzde küçük çocukların farklı medya unsurlarına ulaşmaları kolaylaştı. Araştırmacılar bu konuyla ilgili potansiyel tehlikelere dikkat çekerek, sürekli dijital ortamlarda dijital sosyal ilişkiler yaşayan çocukların gerçek arkadaşlıklardaki ahlaki sorumlulukları üstlenmekte güçlük yaşayabileceklerini belirtmiş.
Tüm bu gelişmeler ışığında 6-10 yaş arası çocukların yapay zekâyı algılaması ve açıklaması konusunda bazı çalışmalar yapılmış. Çalışmanın sonuçlarına göre 146 çocuktan 103’ü yapay zekâyı daha önce duyduğu ve çocukların çoğunun bunu medya aracılığı ile öğrendiği görülmüş.
Bu çocuklara yapay zekâyı neye benzettikleri sorulduğunda sırasıyla en fazla robot, beyin, insan, zekâ ve çocuk yanıtları alınmış.
Çocuklardan yapay zekâyı benzettikleri nesnelerin neden o nesne ya da olaya benzediğini düşünmesi istenildiğinde ise “zekâya yönelik”, “robotik” ve “insanlığa yönelik” olmak üzere üç ana tema ortaya çıkmış.
“Zekâya yönelik” ana temasında; bilgilidir, öğreticidir, zekidir ve analiz yeteneği vardır şeklinde dört farklı alt tema oluşmuş.
Çocuklar yapay zekâyı işleyen bir zekâ olarak görmektedirler. Ayrıca yapay zekânın öğretici olmasına yönelik verilmiş cevaplar incelendiğinde ise “Eğlenceli ve öğreticidir.” ve “Çünkü yeni şeyler öğreniriz.” şeklinde düşünmekte olan çocuklar olduğu görülmüş.
Yapay zekânın çocuklar tarafından robotik bir yapıda olduğu düşünülmektedir. “Robotik” ana temasında; kodlama ile yapılır, robot gibidir ve bağımsızdır alt temaları ortaya çıkmış. Yapay zekânın kodlamalar aracılığıyla hareket ettirildiğini düşünen çocuklar olduğu da gözlenmiş.
Çocukların yapay zekâyı neden en fazla robotlarla ilişkilendirdikleri düşünüldüğünde, robotların sosyal medyada sıklıkla karşılarına çıkması önemli bir etken olabilir. Sosyal robotların insanlarla etkileşime girmeleri; konuşma, bakışma, duygusal ifadeler kullanma, yanıt verme gibi özellikleri bulunmaktadır. Robotların bu tür özelliklere sahip olmasından dolayı çocukların yapay zekâyı sosyal robotlar ile bağdaştırmış olabilecekleri düşünülmektedir.
Bu nedenle çocuklara erken dönemden itibaren yapay zekâ, makine öğrenimi ve robotik hakkında yaş ve gelişimlerine uygun eğitimin verilmesi bilişsel gelişim başta olmak üzere diğer gelişim alanlarının desteklenmesi açısından oldukça önemlidir.
Referans: Saçan S ve ark. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2022;64:274-296