Ergenlikle Yürekten Dans Et!

“Yürekten dans et” tam bir ergen filmi; film boyunca “Hayatta gerçekten ne yapmak istiyorsan, neyi tüm varlığınla hissederek yapabiliyorsan onun için savaş, hiçbir engel seni pes ettirmesin.” mesajı ergen ruhu çok iyi hissettirilerek, çok çok iyi veriliyor ki bence zaten herkes hayatının her aşamasında böyle mesajlarla desteklenmeli.

Bu film bence çok kritik bir mesajı daha çok iyi veriyor: “İki şeyi aynı anda çok iyi yapabilirsin, ama seçim yaparken bir şeyi çok iyi yapmak tek başına yeterli olmuyor, ancak tutkuyla yaptığın şeyi seçebilirsen gerçekten mutlu olabilirsin.” Yıllardır bu konuyu ergenlerle ve anne babalarıyla hep çalışmamız gerekmiştir, bütün kalbiyle Sanat veya Psikoloji okumak ya da sadece TM seçmek isteyen çocukların anne babaları “Ama Fen-Matematiği çok iyi yapıyor, yazık olur FM seçmezse” derler ve de “puana yazık olmasın diye” çocuğun arzusuna göre değil puana göre üniversite tercihi yapılır. Ne hikayeler var; babasının hatırı için Mühendislik okuyup mezun olduktan sonra yapamayacağını iyice anlayıp piyano öğretmenliğini seçmiş bir arkadaşım var benim mesela. Tıp eğitimini gerçek arzusu Edebiyat'ın peşinden gidebilmek için 6.sınıfta bırakan birini de tanıyorum. Eminim herkes için tanıdıktır böyle hikayeler.

Film için Netflix ve çocukla sinema +13 dese de biz bale ve hiphopu çok seven 8 yaşındaki oğlumuzla birlikte çok severek izleyebildik bu filmi.

*Filmin ergenleri çok sempatik.

*Yıllarca bale yapan Katia’nın ilk hip hop deneme sahneleri çok sevimli.

*Metrodaki hiphop şovu sahneleri çok eğlenceli.

*Katia hiphop figürlerini Youtuba’dan öğrenmeye çalışıyor diye Marlon’un “Dans başkasının figürlerini taklit ederek öğrenilmez, dansını kendin yaratacaksın” yorumları ve sonrasındaki kendilerini müziğe bırakıp içlerinden geldiği gibi hissederek dansettikleri sahneler muazzam.

*Katia’nın babasının balede ısrar edip hiphopu onaylamaması ve Katia’nın bu durumla başetmeye çalıştığı sahneler filmin ana mesajını çok iyi veriyor. Daha sadece 8 yaşındaki Deniz, bu sahnede ayağa kalktı gözlerini kocaman aştı ve şaşkınlıkla ve o çocuk naifliğiyle “Neden babası kızına böyle kötülük yapıyor?” diye sordu. Ne naifçe sorulmuş ama ne de gerçek bir soru değil mi? “Kötülük yapmak demeyelim de, babası baleyi çok sevdiği için Katia da baleye çok emek verdiği için, babası kızının baleden vazgeçmesini istemiyor. Ama haklısın Katia en çok ne istiyorsa onu yapmalı, kendisi karar vermeli, bakalım babasını ikna edebilecek mi” diye açıklamaya çalıştık ona.

*Katia’nın evde mutsuzluğunu yine vahşi ve acılı bir dansla ifade ettiği sahne içinize dokunuyor. Kaç ergen (insan!) istediği şeyi yapamamanın acısını nasıl yaşadı kim bilir diye düşünmeden edemiyorsunuz o sahnede. O sahnelerde de Deniz “Ne kadar üzülüyor, ama o zaman neden gidip hiphop yapmıyor ki?” diye sordu. Evet, aslında bu kadar basit olsa da, gerçek hayatta bu kadar basit olamıyor ne yazık ki.

Filmi en iyi şekilde hissedebilmek için zihninizi 8 yaş çocuğunun naifliğine ve ruhunuzu ergen ruhunun coşkusuna bırakmaya çalışın derim. İyi seyirler.

Uzm. Psk. Şükran Başarır