Tükenmişlik sendromunu uzun süreli stres ve kaygı kaynaklı olarak duygusal, ruhsal ve fiziksel olarak hissedilen aşırı yorgunluk ve motivasyonsuzluk olarak tanımlayabiliriz. Tükenmişlik genellikle iş hayatı ve yetişkinler ile bağdaştırılan bir kavram, ancak bu gençlerin de sıklıkla yaşadığı bir durum.
Özellikle sınava hazırlanma dönemine denk gelen lisenin son yılları gençlerin uzun süreli stres yaşamasına neden olabiliyor. Sınava hazırlanma sürecini bir maraton gibi algılayarak sürekli dinlenmeden koşmak gerektiğini düşünmek ve yolun sonunda istediğimiz hedefe ulaşmaya çok büyük anlamlar yüklemek, ailenin ve çevrenin beklentileri ile birleştiğinde yaşanılan zor duyguların en önemli nedenlerinden biri haline geliyor. Stres ve kaygı bir noktaya kadar işlevseldir ve bizi hedeflerimize ulaşmamız için motive eder. Bu stresin sürekli devam etmesi ve sınava hazırlanan gençlerin genellikle gevşemeye ve duygularını yönetmeye fazla zaman ayıramaması, meslek seçimi ile ilgili kararsızlık, iş bulamama kaygısı, pandemi döneminin getirdiği endişeler ve belirsizlikle birleştiğinde yaşadıkları stresin ve kaygının kronikleşmesine ve tükenmişlik yaşamalarına neden olabilir.
Gençlerde tükenmişlik belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Aşırı yorgunluk hissi, enerji seviyesinin düşmesi, motive olamama
• Çökkünlük, keyifsizlik, eskiden yapmayı sevdiği aktivitelerden uzak durma
• Yapması gerekenleri erteleme alışkanlığının artması
• Odaklanmakta zorlanma
• Kaygı seviyesinin artması, sıkça endişeli olma hali
• Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede zorluk
• Yeme alışkanlıklarının değişmesi
• Eskiye göre daha çabuk öfkelenme, ani tepkiler verme, kolayca ağlama, tahammül seviyesinin düşmesi
• Karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi fizyolojik bir nedene bağlanamayan fiziksel rahatsızlıklar
Peki nasıl yardımcı olabiliriz?
• Gençlerin yaşadıkları durumu adlandırmaları ya da yaşadıkları zorlukları fark etseler bile ailelerinden yardım istemeleri zor olabilir ve zaman alabilir. Bu nedenle ailelerin evde duygular hakkında konuşulmasına olanak tanıyan bir ortam oluşturması zorlukların aşılması için çok değerli.
• Çocuğunuza doğrudan kendisini nasıl hissettiğini sorabilirsiniz. Ergenlik çağındaki gençler için aileleriyle duygularını paylaşmak kolay olmayabilir, eğer sizle konuşmak istemezse anlayışla karşılayıp daha sonra konuşmak isterse dinleyeceğinizi belirtebilirsiniz. Çocuğunuz duygularından bahsederse paylaştıklarını dikkatle dinlemeniz ve size anlamlı gelmeyen kısımlar olsa bile empati kurarak anlamaya çalışmanız çok değerli olacaktır.
• Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşadığı problemlere çözüm bularak yardımcı olmak ister ancak böyle bir dönemde yaşadığı tüm zorlukları siz çözemeyebilirsiniz. Gelecekte iş bulamama kaygısını gidermek ya da sınavda kaygılanmasını önlemek tamamıyla sizin sorumluluğunuzda değil. Böyle durumlarda yapabileceğiniz en faydalı şey çocuğunuzun yetişkinliğe geçiş sürecinde olduğunu ancak henüz yetişkin olmadığını hatırlayarak onun yanında olacağınızı, destek olacağınızı ve onu anlamaya çalıştığınızı bilmesini sağlamak, bununla beraber bazı problemlerini kendisinin çözmesine izin vererek aradaki dengeyi sağlamak olabilir.
• Çocuğunuzla neye ihtiyacı olduğu hakkında konuşabilirsiniz. Birkaç gün ara verip dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylemeye çekiniyor olabilir ya da bir dersi anlayamadığını ve verimli çalışamadığını söylerse ona kızacağınızı düşünüyor olabilir. Yaşadığı kaygıyı gidermek için neye ihtiyacı olduğunu anlarsanız ona daha iyi destek olabilirsiniz.
• Nefes egzersizleri, farkındalık meditasyonları, yoga gibi gevşeme teknikleri öğrenmek, hareket etmek, günlük programın içine zevk alınan bir aktivite eklemek, arkadaşlarla olan iletişimi sürdürmek, boş vakitlerde dersler dışında bir konuda sohbet etmek, keyif için kitap okuyarak ya da dizi izleyerek zihnimizin dinlenmesine izin vermek bu durumla baş etmeye yardımcı olabilir.
• Yaşadığı zor duyguları çocuğunuzun günlük hayatını olumsuz etkiliyorsa bu süreçte duygularını ve kaygısını daha iyi yönetmesini sağlamak için bir ruh sağlığı uzmanından destek almayı düşünebilirsiniz.
Duygularımız bize ihtiyaçlarımızı söyler. Eğer tükenmişlik sendromu yaşıyorsak zihnimize ve bedenimize fazla yüklenmiş olmamız olasıdır, bu nedenle ne hissettiğimize dikkat etmek ve duygularımızı yok saymamak gerekir. Tükenmişliği yok saymak bir süre işe yarıyor gibi görünebilir ancak tükenmişlik hissine rağmen kendimizi zorlayarak devam etmek ileride daha büyük ve baş etmesi daha zor duygusal zorluklara neden olabilir. Sınava hazırlanma sürecinde verilecek birkaç gün ara çocuğunuzun geri döndüğünde dinlenmiş bir zihinle hedeflerine tekrar motive olmasına yardımcı olabilir.
Uzm. Psk. Selen Urgancıoğlu