Kızamık vakaları neden yeniden artmaya başladı?
Kızamık, geçmişi çok eski yıllara dayanan ve milyonlarca insanın hayatına mal olan, aynı zamanda çok
daha fazla insanın sakat kalmasına yol açan, bulaşıcılığı yüksek bir hastalıktır. Kızamık hastalığının son
derece bulaşıcı olması şu demektir; korunmayan 10 kişiden yaklaşık 9'u kızamık virüsüne maruz
kaldıktan sonra enfekte olmaktadır.
Kızamığın kendisinin ölümcül olabilen doğrudan etkisinin yanı sıra, kızamık virüsü bağışıklık sistemini
de zayıflatır ve bir çocuğu bu enfeksiyondan aylar sonra bile zatürre ve diyare gibi diğer bulaşıcı
hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir.
Kızamık hastalığı, 1980’de yaygın aşılama başlamadan önce, dünya çapında her yıl tahmini 2,6 milyon
ölüme neden olurken, hızlandırılmış küresel aşılama programları ölümlerin azaltılmasında büyük bir
etkiye sahip olmuştur. Bu sayı 2011’de yılda 158 bine gerilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü, 2000-2013
yılları arasındaki dönemde aşılama ile tahminen 15,6 milyon ölümün önlendiğini bildirmiştir.
Yani tüm bulaşıcılığına rağmen yaklaşık yarım asırdır uygulanan aşı politikasıyla günümüzde
önlenebilir bir hastalık haline gelmiştir. Ancak 2021 yılının ilk 2 ayında 9665 vaka bildirilirken aşılama
programlarının aksamasıyla Ocak ve Şubat 20223'de dünya çapında yaklaşık 338.2022 kızamık vakası
bildirilmiştir.
Bulaşıcılığı nedeniyle kızamık, aşılama sayıları düştüğünde hızla yeniden artma eğilimindedir. Nitekim
Nisan 2022 – Mart 2023 tarihleri arasında Avrupa’daki kızamık vaka sayılarına bakıldığında Rusya ve
Tacikistan’dan sonra 457 olgu ile Türkiye üçüncü sırada yer almaktadır. Bu sayının 343’ü de 2023’ün
Ocak ve Şubat aylarına aittir.
Kızamık virüsünün yayılmasının durdurulabilmesi için toplumun %92-95’inin kızamık aşısıyla aşılanmış
olması gereklidir. Sağlık Bakanlığı’nın Dünya Sağlık Örgütü ile paylaştığı 2021 verilerinde İstanbul dâhil
olmak üzere ülkemizin birçok şehrinde bu orana ulaşılamadığı görülmektedir.
Dünyada pandemi süresince uygulanan COVID-19 için sosyal mesafe uygulamaları ve diğer önleyici
tedbirler gevşetildikçe büyük salgınların riski artmıştır. Buna ek olarak, savaşlar nedeniyle milyonlarca
insanın ülkesinden göç etmesiyle Ukrayna, Etiyopya, Somali ve Afganistan dâhil olmak üzere krizler,
rutin aşılama ve COVID-19 aşılama hizmetlerindeki aksamalar, temiz su ve arındırma eksikliği ve aşırı
kalabalık, aşı ile önlenebilir hastalıkların salgın riskini artırmaktadır.
61 milyondan fazla doz kızamık aşısı, COVID-19 ile ilgili gecikmeler nedeniyle ertelenmiş veya hiç
yapılamamıştır. Bu, ABD dâhil olmak üzere dünya çapında daha büyük salgın riskini artırmaktadır.
Pek çok ilde olduğu gibi İstanbul’da da kızamık vakalarında artış yaşanmaktadır ve bundan
korunmanın yolu kayıtlı olunan aile sağlığı merkezine /göçmen sağlığı merkezine gidip yarım asırdan
fazla zamandır uygulanan, güvenirliliği kanıtlanmış kızamık aşısını çocuklarınıza 9 aylık,12 aylıkken ve
4 yaşında yaptırmaktır.
Referanslar:
1. https://istabip.org.tr/7602-basin-toplantisi-istanbul-da-kizamik-hastaligindaki-artis-endise-
verici.html
2. https://www.cdc.gov/globalhealth/measles/data/global-measles-outbreaks.html
3. https://www.who.int/news/item/27-04-2022-unicef-and-who-warn-of--perfect-storm--of-
conditions-for-measles-outbreaks--affecting-
children#:~:text=Reported%20worldwide%20measles%20cases%20increased,outbreaks%20o
f%20vaccine%2Dpreventable%20illnesses