Sorgulayan, Merak Eden, Yaşamdan Keyif Alan, Cesur Çocuklar Yetiştirmenin İpuçları

Çocuğunuza meraklı olmaya, sorgulamaya, cesaretle ilerlemeye, hata yapmaktan korkmamaya ve yaşamın her anından keyif almaya karşı güç verirseniz onlar için rengarenk bir dünyanın kapılarını aralayabilirsiniz.

Sonsuz sevgi ve desteğinizle sarmaladığınız, hayatta her şeyin en iyisine, en güzeline sahip olmasını istediğiniz çocuklarınız için aslında verebileceğiniz en güzel hediyenin onu, kişiliğini, hayata bakışını ve yaşamı ele alışını şekillendirmek olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Çocuklarınıza meraklı olmayı, sorgulamayı, cesaretle ilerlemeyi, hata yapmaktan korkmamayı ve yaşamın her anından keyif almayı öğreterek aslında onlar için rengarenk bir dünyanın kapılarını aralayabilirsiniz.

Çocuklar Sorgulamaya Nasıl Teşvik Edilir?

“Yanlış düşünüyorsun” demeyin. Çocuk sizce mantıklı olmayan tuhaf bir soru sorar ya da farklı bir şey söylerse, “Yanlış” diyerek düşünme ve sorgulama kanallarını tıkamayın.

Pası çocuğa atın. “Anne, bu bir rüya mı?” Çocuk size bu soruyu sorduğunda ona “Bilmiyorum, sence?” sorusunu sorabilirsiniz. Bu soruyu sormak çocuğun düşüncesini belli bir kalıba sokmaktansa, düşünmeye devam etmesi için yolu açmaktır.

Cevapsızlık kötü bir cevap değildir. “Yanlış” ya da “Saçma” gibi kesin bir yargıdansa, tereddüt daha iyi ve dürüst bir cevap. Çocuk soru sorunca bir cevap veremeyebilirsiniz. Bu, “Birlikte düşünelim, birlikte araştıralım, birlikte okuyalım” gibi bir adımla devam edebilir.

“Ne düşünüyorsun?” sorusunu siz sorun. Çocuğun size bir şey sormasını beklemeden ona belli konularda ne düşündüğünü sormak, “düşünen ve sorgulayan bir birey” olarak yetişmesinde basit ama etkili bir yöntemdir.

Neden, nasıl soruları evinizden, sınıfınızdan eksik olmasın. Okuduğunuz her hikâyede, konuştuğunuz her konuda, başınıza gelen her olayda “neden ve nasıl” sorularını sormak, çocuğunuzun sorgulamayı bir alışkanlığa dönüştürmesini sağlayacaktır.

Picasso, “Her çocuk bir sanatçıdır. Sorun büyüyünce nasıl sanatçı kalabildiğimizde” demiş. Aynı zamanda her çocuk bir filozoftur. Mesele filozof kalabilmekte.

Cesaretlendirmek: Nedir, Ne Değildir, Nasıl Yapılır?

Cesaretlendirmek, çocuğunuzun büyüyüp olmak istediği kişi haline gelebilmesi için gerekli cesareti geliştirmesine yardımcı olmaktır. Hayattan zevk almayı ve mutlu olmayı bilen, hata yapmaktan korkmayan bir insan olabilmek için gerekli cesareti geliştirmesi adına yardımcı olmaktır.

Cesaretlendirmek, övmek değildir. Çünkü övgü çocuklara “onay bağımlısı” olmayı öğretir. Övgü ile çocuklar, kendi değerlerinin ölçülmesi için başkalarının değerlendirmelerine bağımlı olmayı öğrenirler.

Cesaretlendirmek alkışlamak, pohpohlamak ve çocuğun yaptığı her iş için bir yorumda bulunmak değildir. Tüm bu alkış, tezahürat ve övmeler çocuğunuzun başarılarını ondan çok sizinle ilgili bir konu haline getirir. Çocuğunuzun yeterli hissedip, özgüvenini oluşturma fırsatını elinden alır.

Cesaretlendirmek kurtarmak, düzeltmek, aşırı korumacı davranmak demek değildir. Ebeveynler çocuklarını zor durumlardan kurtarıp, hatalarını düzeltip, aşırı korumacı davrandıklarında onların yaşadıkları hayal kırıklıklarını güvenle atlatıp, hayattaki iniş çıkışlara karşı ayakta kalabilmeyi ve bu süreçte birçok yaşamsal beceriyi de öğrenme fırsatlarını ellerinden alırlar.

  • Aile buluşmalarında ve arkadaş ortamlarında, çocuklar iltifat edip iltifat almayı öğrenirken, problemlere çözüm bulmak için beyin fırtınası yapma fırsatı edinirler.
  • Merak soruları, çocukları düşünmeye ve problem çözümünde kişisel güçlerini olumlu yönde kullanmaya yönlendirir.
  • Aşırı koruyucu olmayı bırakmak, çocuklara hatalardan öğrenme fırsatı verir.
  • Çocuklara güvenmek çocuklara da kendilerine güvenmeyi öğretir.
  • Özel zaman ayırmak ‘sevgi’ mesajını çocuğa iletme fırsatı verir.

Çocuklarda Espri Anlayışı ve Mizah Duygusu Neden Önemlidir?

Mizah ve espri duygusu, hayattan keyif almayı sağlayan, bu nedenle de sahip olunması gereken bir yaşam becerisidir. Çocukların doğal olarak sahip oldukları mizah becerisinin şekillendirilmesi ve güçlendirilmesi için anne-baba desteği çok önemlidir.

Mizah ve esprinin ne anlama geldiği, nelerin komik, eğlendirici olduğu hakkında anne-babanın model olması gerekmektedir. Çocuklar anne-baba tarafından sergilenen ya da pekiştirilen davranışları öğrenip uygularlar.

Anne-babalar çocuklarındaki mizah duygusunu geliştirmek için, çocukları ile birlikte gülmeyi ve keyif almayı deneyebilirler. Bu şekilde espri ve mizahın sosyal yönünü deneyimleyen çocuklar, sosyal olarak kabul gören mizah tarzlarını öğrenebilirler.

Anne-babalar çocukları için film, kitap ve oyun seçerken çocuklarının gelişim dönemi özelliklerine göre seçim yapabilirler. Ailece seyredilecek bir film alınırken ailelerdeki en küçük bireyin mizah seviyesine de uygun olması önemlidir.

Hata Yapmaktan Korkmayan Çocuklar İçin Nasıl Davranmalıyız?

Başarısızlık yoktur, tecrübe vardır. Çocuğunuzun başarılı ve özgüven sahibi olmasını istiyorsanız hata yapmalarına izin verin. Bırakın düşsünler ve kalksınlar. Hatalarının sonuçlarına katlanmayı, her bir hatadan yeni bilgiler edinmeyi, insanın mükemmel olmadığını iliklerine kadar hissetsinler.

Her bir hata, çocuğa yeni bilgiler öğretir ve tecrübeler kazandırır. Ancak çocuklarının hata yapmasına fırsat vermeyen anne-babalar, deneyimi az ve öğrenmesi yetersiz çocukların yetişmesine neden olurlar.

Duvarları çizebilir düşüncesiyle eline kalem verilmeyen, dökebilir endişesiyle sulu boya ile uğraşmayan, kırabilir endişesi ile su bardağı ve tabağını hiç taşımamış çocuklar, bu işlerde kendilerini yetersiz görüyorlar. Bu çocukların zihnine kök salan “Ben yetersizim, kendi işimi kendim yapamıyorum” düşüncesini ve “Hata yapmak çok kötü bir şeydir” algısını yıkmak o kadar zor ki. Halbuki zihinlere “Sen de herkes gibisin ve istersen başarabilirsin” düşüncesini ekmek, “Her hata insana yeni tecrübeler kazandırır” fikrini yeniden yeşertmek gerekiyor.

Çocuklarımızı Neden ve Nasıl Takdir Etmeliyiz?

Çocuklar tıpkı bir sünger gibi anne babalarının mesajlarını emer ve içselleştirirler. Erken yaştan itibaren takdir edilen çocuklarda kendine güven ve değerlilik duyguları gelişmektedir. Yeterince takdir edilmiş çocuklar yetişkinlik dönemlerinde kendilerini sık sık değerli ve başarılı hissedebilmektedir. Ayrıca olumsuz bir durumla karşılaştıklarında yine deneyip başarılı olabileceklerine olan inançları yüksek olacaktır.

Çocuk bir şeyin üstesinden geldiğinde aldığı takdirle birlikte kendini değerli hisseder ve bu zamanla kendine olan güvenini arttırır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var:

Her şeyi takdir etmeyin. Konuyla ilgili yapılan en büyük hata çocuğun her hareketini takdir etmektir. Her davranışından takdir alan çocuk, takdirin ne zaman yapıldığı konusunda ayırdına varamazsa size bu yönden bağımlı hale gelir ve sürekli sizden takdir görmek ister. Bu durumda birey, yetişkinlikte de her konuda onay ve takdir bekleyebilir ve bunu göremediğinde büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir.

Sevginin takdirden bağımsız olduğunu hissettirmeyi unutmayın. Çocuklar bazen anne babalarından takdir almak için onların hoşlarına gidecek şeyleri yapmayı alışkanlık haline getirirler. Burada çocuğun asıl ihtiyacı anne babası tarafından sevildiğini ve görüldüğünü hissetmektir. Ancak sevilmek ve görülmeyi başarılı olmaktan, takdire değer şeyler yapmaktan ayırmak gerekir. Bir anne ve baba ne olursa olsun çocuklarını sever ve değerli hissettirmek ister. Çocuğunuz hayal kırıklığı yaşadığında onu teselli edin, onu sevdiğinizi söyleyin ve hayatta her zaman istediklerimizi elde edemeyeceğimizi açıklayın.

 


Yorumlar
Yorum eklemek için giriş yapmalısınız