Çocukların Sınırlara İhtiyacı Var

Bu yazıda her zaman aileler için bir sorun olan çocuklara sınır koyma ve disiplin konusunun, herkesin eve kapandığı pandemi koşulları altında nasıl uygulanacağı üzerinde duruldu.

Çocukların dünyaya uyum sağlamak için kuralları öğrenmeye ve sınırlara ihtiyacı var. Ancak bu konuda anne-baba tutumunun çok net ve tutarlı olması büyük önem taşıyor. İlişkinin sevgi dolu ve güvenli olduğu durumda sınırlar daha net çizilebiliyor ve sınır ihtiyacı daha rahat karşılanabiliyor.

Paylaş Büyüsün canlı yayın etkinliklerine 13 Ocak Çarşamba günü bir yenisi daha eklendi ve“Pandemi Döneminde Ebeveynlik - Sınırlar ve Disiplin” başlıklı buluşma gerçekleştirildi. Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar ve Dr. Yankı Yazgan'ın katıldığı buluşmada her zaman aileler için bir sorun olan çocuklara sınır koyma ve disiplin konusunun, herkesin eve kapandığı pandemi koşulları altında nasıl uygulanacağı üzerinde duruldu.

Koçkar ve Yazgan'ın bilgilerini aktardığı canlı yayın buluşmasında “Sınırlar ve Disiplin” başlığına ilişkin kritik noktalar şu şekilde özetlendi:

* Çocuğa sınır koyma faaliyeti, aslında anne ve babaların kendilerine de sınır koyması anlamına gelir. Burada anne ve babalara ek sorumluluk düşüyor; çocuğun gelişimsel ihtiyaçları (belli bir saatte uyumak, sağlıklı beslenmek) nedeniyle çocuğun sınırlara ihtiyacı vardır. Gelişimsel ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli kuralları çocuk bilmez, bunu anne-babası öğretir ya da kendisi onları izleyerek öğrenir. Tutarsızlıklar çocuğun zorlanmasına neden olur. Dolayısıyla anne-baba tutarlı ve disiplinli davranarak çocuğa bunları öğretmeli, örnek olmalı.

* Çocuk doğduğundan itibaren bilişsel düşünceyle değil haz ilkesiyle çalışır. Oyun oynamak ister, tuvalete gitmek, uyumak, yemek yemek… Bunlar onun için en lüzumsuz işlerdir. Uyması gereken kuralları çevresine bakarak öğrenmeye çalışan çocuk, “bu işleri yapmayı esnetebilir miyim?” diye bakar. Tutarlı ve disiplinli ebeveyn davranışı bu yüzden de oldukça önemlidir.

* Anne-baba sınırlar ve disiplin konusundaki yol-yordamı daha çok çocuk doktorlarının yönlendirmesiyle edinir; emzirme düzeni, uyku düzeni, annenin kendine bakım düzeni… Bu başlıklarda ilk 18-24 ay kurallı geçer ancak bu sürenin sonunda oksitosin hormonunun düşmesiyle birlikte anne ve babalarda bir gevşeme başlar. Bu dönem çocuğun da inatlaşma dönemine denk gelir ve tam burada çarpışmalar ortaya çıkar. Anne-babanın toleransı da azaldığından, sınırlar konusunda tutarlı ve disiplinli davranış gösterilemez.

* Çocuk bu dönemde, çeşitli denemeler yaparak istediklerini elde etme konusunda ileri gidebilir. Bağırarak istediğini elde etme, kültürel nedenlerle de en yaygın çocuk davranışı olarak belirir. Çevre baskısıyla birleştiğinde çocukların geliştirdiği bu yöntemler anne-babanın pes etmesine, kuralları gevşetmesine neden olur ve çocuk da güvenmemeyi öğrenir. Bu dönemlerde ebeveynin söylediklerini değiştirmemesi önemli, çünkü tutum değiştirince çocuk, “söylerler ama yapmazlar” diyerek güvenini yitirebilir.

* Sınırlar aslında aile içinde iyi geçinmenin de bir yoludur. Özellikle pandemi döneminde iyi çocuk yetiştirmenin en büyük sırrı; geçinmek, iyi geçinmek ve güvenlik duygusunu sağlamaktır. Bu olduğunda disiplin sağlanabilir. Ancak burada disiplin sertlik olarak görülmemelidir. Sınırları korumak için uygulanması gereken disiplin budur, sertlik içeren tutumlar değil.

* Özellikle ergenler söz konusu olduğunda iyi geçinme konusunun önceden koşulları sağlanmış olmalıdır. Yoksa ergenlik döneminde bu iletişimi inşa etmek çok daha zor olacaktır. Ergenlik dönemi sorunları için, ergenlik öncesindeki ilişkinin niteliği ve o zamana kadar kurulan düzen çok önemlidir. Hormonal değişiklikler, ergenin biraz daha dürtüsel, kafasına/hayaline göre hareket etmesini beraberinde getirdiğinden sınırların önceden konmuş olması gerekir.

Bunun için geç kalınmış ve sınırların bu dönemde konması zorunlu görülüyorsa, bu durumda da yine ilişkisellikten gidilmesi gerekir. Yani çocuk ve ebeveynin birbirini anlaması çok önemlidir.

* Sınırlar söz konusu olduğunda 18-36 ay ve ergenlik benzer özellikler gösterebiliyor. Bunlar çocukların “Ben” olmayı, “bağımsız” olmayı öğrendikleri zamanlardır. Ebeveyn sınır çizerken kendi sınırlarını da bilmeli, çocuğa saygıyı ihmal etmemeli, onun sınırlarını önemsemeli ve onu dikkate almalıdır. Özgürlükle, başıboşluğun karışmaması önemlidir.

* Özellikle ergenler söz konusu olduğunda ilişkisellik konusu önem kazanır. İlişki açık, net, sevginin ve sınırların bolca olduğu bir yer olmalıdır. Sınırları belli ve güvenli, sevgi dolu bir yer… Konuşmalarda yargılayıcı olunmamalı, anne-baba bildiklerini çocuğa anlatınca o işi çözümlediklerini düşünmemeli, onun konuşmasına izin vermeli ve dinlemeyi önemsemelidir. Yargılamadan dinlemeyi beceremediği durumda, susup dinlemek, yansıtmalı dinlemek uygun iletişim yöntemleri olabilir.

* Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklar içinse sınırlar ciddi bir ihtiyaç ve net olarak tarif edilmesi gereken durumdur. Anne-babaların burada daha fazla yük sırtlanması, net olması, tutarlılığı asla elden bırakmaması gerekir. DEHB'li çocukların acil servise götürülme olasılığı ABD'de diğerlerine göre 7-8 kat daha fazladır. Anne-babaların bu durumu dikkate alması, bu riskleri azımsamaması önemlidir.

* Anne-babaların kendi endişelerini gidermeye yönelik sınırlamalarla çocuğun ihtiyaçlarını gözeten sınırlamaları doğru ayırt etmesi gerekir. Gerçek riskleri azımsama ne kadar hatalıysa, yanlış riski büyütme hali de o kadar hatalı bir tutumdur.

* Çocuğun yemek saatleri ya da acıktığını bildirmeyi öğrenmesi önemlidir. Tablet elindeyken ağzına koyulan yemeklerle beslenen çocuk burada ihtiyacını nasıl karşılayacağını öğrenemez ve bu şekilde sınır aşılmış olur. Düzen olursa çocuk nasıl acıktığını anlayabilir, bu sınırla çocuğun ihtiyacını fark etmesi sağlanabilir.

Ekran karşısında yemek yiyen çocuğun yeme konusunda farkındalığı gelişmez, sınırları görmesi sağlanamaz.

Yine yemeklerin çok büyük porsiyonlarda konması da çocuk açısından sınır aşımıdır. Anne ve babanın çocuğu dünyanın düzenine medeni bir şekilde adapte etmesi ve sınırları buna uygun belirlemesi gerekir.

* Tek ebeveynli çocuklar için kimi zaman sınırların koyulması daha kolay olabilir. Burada destek sistemleri olarak bilinen geniş aileler, dedeler, amcalar gibi kişilerle olumlu ilişkiler kurulduğunda iyi sonuçlar alınabilir. Mentor kişiler, öğretmenler, psikolojik danışmanlık hizmeti verenler de rol model olabilir.

* Anne-baba ayrı yaşıyorsa sınırlar çocuk için karışabilir, çünkü iki ayrı evde, iki ayrı şekilde davranılır. İdeal olan çocuğun en güvendiği yetişkinlerin benzer şekilde davranmasıdır ve bu büyük önem taşır.

 

Canlı yayın linkine buradan ulaşabilirsiniz.


Yorumlar
Yorum eklemek için giriş yapmalısınız