Çocuklarda Diyabet

Bu yazıda çocuklarda diyabet konusundan bahsedilmektedir.

Türkiye’de diyabet hastası ne kadar çocuk var? Diyabetin çocuk sağlığı için önemi nedir? Çocuklarda kontrol altına alınmayan diyabet hastalığı ilerde hangi sağlık sorunlarına yol açabilir?

Ülkemizde 18 yaş altında 17-18 bin civarında diyabetli çocuk olduğu tahmin edilmektedir. Çocuklarda diyabet görece seyrek görülen bir hastalık olmasına karşın en önemli özelliği kronik (yaşam boyu süren) bir hastalık olmasıdır. Diyabet çocukluk çağında görülen kronik hastalıkların başında gelmektedir. Çocuklarda diyabetin kontrol edilememesi durumunda erken yaşlarda böbrek yetmezliği, görme kaybı, sinir hücrelerinde zedelenme, erken kalp/damar hastalıkları görülmektedir.

Çocuklarda Tip 1 diyabet hastalığı hangi belirtilerle ortaya çıkıyor?

  • Çocuklarda da erişkinlerde olduğu gibi en sık görülen bulgular çok ve sık idrar yapma, çok su içme ve her zaman görülmese de iştah artmasıdır. Aileler önce çocukların her zamankinden daha çok su içmeye başladığını, yanlarında sürekli su şişesi bulundurduklarını, suya doymadıklarını, sanki yalnızca suyla beslendiklerini söylerler.
  • Çok idrar yapma gün içinde çocukların dikkat çekici sıklıkta tuvalete gitmesi ile belli olur. Bu nedenle ders sırasında tuvalete gitmek için izin istemeye başlayan çocuklarda diğer bulgular araştırılmalıdır. Bunun yanında daha önce gece idrar yapmak için uyanmayan çocukların 1-2 kez idrar yapmak için uyanması ve bazen gece altını ıslatması dikkat çekicidir. Küçük çocuklarda ise anneler sık bez değiştirmeye başladıklarını fark ederler.
  • Çocuklar iştahları artmasına rağmen kilo kaybederler, annelerin deyimiyle süzülürler. Kız çocuklarında genital bölgede mantar enfeksiyonu olabilir ya da bebeklerde inatçı pişikler görülebilir.
  • Bazı çocuklar halsizlik, hafif ateş, karın ağrısı gibi, özelliği olmayan bulgularla doktora giderler ve aileler diyabete özgü bulguları söylemeyebilirler. Çocukların okul performansında azalma, çabuk yorulma gibi yakınmaları olabilir ve eskisine göre daha sık devamsızlık yapmaya başlayabilirler. Bu nedenle çocukların beklenmeyecek şekilde devamsızlık yapmaya başlaması öğretmenler tarafından incelenmelidir.

Çocuklardaki gelişim ve kilo alma hangi faktörlere bağlıdır?

Vücut ağırlığı gelişimi karmaşıktır çünkü birçok faktörden etkilenebilmektedir. Bu faktörlerin çoğu ve özellikle bunların etkileşimleri çok az bilinmektedir ve bunlar bizim kontrolümüz dışındadır. İlgili belirleyiciler şunlardır:

  • Genetik ve biyolojik faktörler: Hormonlar, genetik yatkınlık, hastalıklar, cinsiyet, etnik köken vb.
  • Kişisel ve psikolojik faktörler: Kaygı, mükemmeliyetçilik, memnun etme arzusu, düşük benlik saygısı vb.
  • Ailesel faktörler: Yeme ve fiziksel aktivite alışkanlıkları, mutfak becerileri, yanlış bilinen beslenme inançları, aile dinamikleri, ebeveynlerin kendi kilolarına karşı tutumları vb.
  • Sosyal faktörler: Zayıflık ve güzelliğin sosyal normları, sosyo-ekonomik durum, ebeveynlerin çalıştıkları işin türü, akran baskısı vb.
  • Çevresel faktörler: İkamet yeri, sağlıklı gıdaya erişim, asansörlerin ve yürüyen merdivenlerin varlığı, bisiklet şeridinin olmaması, porsiyon büyüklüğü, hazır yemek tüketimi vb.

 

 

Çocuklarda tip 1 diyabet bulguları olduğunda ve hekime başvurulmadığında neler olabilir?

Yukarıdaki bulgularla hekime getirilmeyen çocuklarda bir süre sonra insülin eksikliğinin şiddetlenmesine bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, gözlerde çöküklük, derin ve hızlı nefes alma (solunum sıkıntısı), ağızda aseton kokusu gibi diyabet komasına doğru gidişin belirtileri başlar. Diyabet bulgularının erken fark edilmemesi ya da sağlık kuruluşlarında diyabet tanısının atlanması ile diyabet koması gibi tehlikeli bir tablo ile başvurma arasında yakın ilişki vardır.

Tip 1 diyabet çocuklarda en sık hangi yaşlarda görülüyor? Bebeklerde diyabet görülebilir mi? Görülürse oranı nedir? Aileler nasıl anlayabilirler?

Şeker hastalığı erişkinlerde daha sık görüldüğünden erişkin hastalığı olarak bilinir ve çocuklarda şeker hastalığı olabileceği pek akla gelmez. Oysa bebeklik döneminden itibaren ama en çok ergenlik döneminde olmak üzere çocuklarda da şeker hastalığı görülmektedir. Çocuklarda şeker hastalığı ortalama başlangıç yaşı 8 olarak bildirilmektedir. Son yıllarda küçük çocuklarda diyabet görülme sıklığının arttığı ve diyabet görülme oranının 2-4, 6-8 ve 10-12 yaşlarında olmak üzere üç dönemde pik yaptığı gözlenmektedir. Çocuklarda görülen şeker hastalığı vakalarının tamamına yakını Tip 1 diyabet türündendir. Bu tür şeker hastalığında pankreastaki insülin yapan hücreler kalıcı olarak harap olur ve çocuklar yaşam boyu insülin kullanmak durumunda kalırlar. Bu nedenle eskiden çocuklarda görülen şeker hastalığı “ İnsüline bağımlı diyabet” olarak isimlendirilirdi.

Çocuklarda diyabet tedavisi nasıl yapılıyor? Tip 1 ve Tip 2 diyabetin tedavisine yaklaşımda bir fark var mı?

Çocuklarda şeker hastalığı bir kez oluşunca yaşam boyu sürer. Yani Tip 1 diyabet iyileştirilebilen bir hastalık değildir. Bununla birlikte bu çocukların ihtiyacı olan insülin deri altına enjeksiyonla verilebilir ve bu şekilde normale yakın bir yaşam sürdürebilirler. İnsülin yanında beslenme düzenlenmesi, düzenli egzersiz de önemlidir. Diyabet tedavisinde temel amaç artık otomatik olarak ayarlanamayan kan şekerini çocukların kendilerinin ayarlamaları, yani bir tür artık çalışmayan pankreaslarının görevlerini kendilerinin yapmasıdır. Bunun için günde en az 4 kez kan şekerlerine bakmaları, bu ölçümleri yorumlamaları ve buna göre insülin dozlarına karar vermeleri gerekir.

Tip 1 diyabet görülen çocuklarda beslenme ve tedavi ilişkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?

Diyabet tedavisine uyum gösteren çocukların yaşamı ve gelişimleri normal bir şekilde sürmektedir. Günümüzde bilgiye dayanan esnek diyabet tedavisi uygulanmaktadır ve bilinçli diyabetlilerin yaşamında önemli bir kısıtlama olmaz. Bununla birlikte diyabetli çocukların insülin ve beslenme saatleri ile belirlenen bir yaşam düzenleri vardır ve eskisi gibi şekerden zengin besinleri gelişigüzel tüketmemeleri gerekir. Belki de yaşamlarında tek kısıtlılık şekerli besinleri eskisi gibi düşünmeden yemekten vazgeçmeleridir.

Tip 2 diyabet tedavisinde ise beslenme planlaması ve insülin direncini azaltan ilaçlar ile tedaviye başlanır. Bu tedaviler ile ilerleme olmazsa Tip 2 diyabet vakarında da insülin tedavisi kullanılır.

Beslenme alışkanlıklarımızı nasıl değiştirebiliriz?

Beslenme ile ilgili basit ve somut eylemler aile rutininize dahil edilebilir. Ana hedef, ailenin neyi seveceğini ve hangi eylemlerin yeni bir alışkanlık haline gelebileceğini seçebilmektir. Gerçekçi olmak gerekirse, bir alışkanlığın değişmesi ve yeni bir alışkanlığın uygulanması zaman alır, bu yüzden kendinize ve ailenize zaman tanımalısınız. Üç basit fikir önerilebilir:

  1. Sağlıklı atıştırmalıklara kolay erişim: Sağlıklı atıştırmalıkları yemeye hazır tutmaya çalışın. Elbette ev yapımı kekler veya granola barlar pişirebilirsiniz, ancak zaman (veya ilham) eksikse, meyvelerle başlayabilirsiniz - onları önceden hazırlayabilirsiniz.
  2. Kısıtlama ile her şeyi serbest bırakma arasındaki çizgiyi oturtmak: Bol yiyecek ortamı, özellikle çocukları gereğinden fazla yemeye teşvik eder. Bununla birlikte, kısıtlandırma ve serbest bırakma arasındaki çizgi bazen bulanıktır. Örneğin çocukların en çok sevebileceği şeyleri evde sınırlı sayıda tutarsanız, bu yiyecekler bittiğinde yerine alternatif olabilecek kuru meyveler ya da benzeri sağlıklı atıştırmalıkları yiyebilirler ve böylece siz de yeni bir alışkanlık kazanma yolunu açmış olursunuz.
  3. Tüm ailenin dahil olduğu ortamlarda, fazla kilolu olanları izole etmemek: Fazla kilolu bir çocuğun (tıpkı bir yetişkin gibi) marjinalize edilmesi, kendini suçlu hissetmesine neden olabilir. İzolasyonun çocuğun özsaygısını zayıflatma olasılığı daha yüksektir ve kendisini çaresiz, değersiz veya reddedilmiş hissetmesine yol açabileceği unutulmamalıdır.

 

Çocuklarda insülin tedavisiyle ilgili dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Tip 1 diyabetli çocukların günde en az 4 kez insülin yapmaları önerilmektedir. İnsülin tedavisi yemeklerden önce kısa ya da hızlı etkili, akşam/gece yavaş etkili insülin verilmek suretiyle uygulanır. İnsülin enjeksiyonu karın, kalça, kollar ve bacak ön yüzlerine yapılır. Enjeksiyon yerlerinin değiştirilmesi gerekir.

Şeker hastası bir çocuk neleri yiyebilir, neleri yiyemez? Nasıl bir beslenme programı önerirsiniz?

Günümüzde diyabet tedavisinde giderek esnek beslenme planlanması tercih edilmektedir. Bu yaklaşımda diyabetlilere sağlıklı beslenme ilkeleri anlatılmakta ve besinlerdeki karbonhidrat miktarını sayarak insülin dozlarını nasıl ayarlayacağı öğretilmektedir. Yani çocuklar suistimal etmemek koşuluyla dondurma, çikolata gibi besinler yiyebilmektedirler. Bununla birlikte yalnızca diyabetli çocukların değil hepimizin kan şekerini hızlı yükselten glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durmalarında yarar vardır. Bu ilke diyabetliler için daha fazla geçerlidir.

Diyabetli çocuklara kendi hastalıklarıyla ilgili öğretilmesi gereken özel ve önemli hangi bilgiler vardır?

Diyabet kan şekeri yüksekliği ile giden bir hastalıktır ama tedaviyle faktörlere bağlı olarak (fazla insülin alınması, beslenme saatlerinin kaçırılması, fazla egzersiz yapılması vs) kan şekeri düşüklüğü sık olarak görülür. Bu nedenle diyabetli çocukların kan şekeri düşüklüğü tedavisini öğrenmeleri gerekir. Ayrıca ateşli hastalık durumlarında daha fazla insülin alınması gerekir. Hastalık durumlarında sık olarak kan şekeri bakılmalı ve bulantı/kusma olduğunda vakit geçirmeden acil servislere başvurmalıdırlar.

Diyabetli çocukların spor yapmasında bir sakınca var mı? Ağır egzersizler kan şekerini nasıl etkiler?

Tam tersine düzenli egzersiz diyabet tedavisinin bir parçasıdır. Diyabetli çocukların günde en az 30 dakika egzersiz yapmaları gerekir. Ağır egzersizler, egzersiz sonrasında ve geceleri kan şekeri düşüklüğüne neden olabilir. Bu nedenle ağır egzersizden önce ek karbonhidrat alınmalı ve gece güvenli kan şekeri ile yatılmalıdır.

 

 

Kaynaklar: 1. http://www.cocukendokrindiyabet.org/uzman_gorusleri/21 Erişim tarihi: 02.11.2020 2. https://familyandconutrition.com/child-fat/ Erişim tarihi: 02.11.2020


Yorumlar
Yorum eklemek için giriş yapmalısınız